1 milyon İhvan, Demokratik bir Mısır için öldürülmeyi göze almıştır!
- GİRİŞ21.08.2013 09:40
- GÜNCELLEME21.08.2013 09:40
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi, pasaklı bir Mısır'ı devraldı. Halka hizmet etmeyen, büyük ekonomik krizleri olan ve bunlara sebep olan bir Mısır'ı. Büyük yolsuzluklarla baş edemeden darbeyle indirildi.
Mısır, çevre ve merkeze oturmuş güçler tarafından kolay kolay kendi haline bırakılmayacak bir konumda. Bir yanında İsrail ve Filistin dururken ve Gazze'nin dünyaya açılan tek kapısı Refah sınır kapısı iken… Bir yanda demokrasi dendiğinde tüyleri ürperen, klima altında bile eteklerinden terleyen, Arap diktatörlükleri, krallıkları… Diğer yanda Mısır darbesine destek verip vermeme ya da dünyadaki imajı açısında net olamayan; köpeği İsrail tarafından ısırılma korkusu yaşayan ABD.
İçerdekilerin, İsrail ile hain bir işbirliği yaptığı hepimizce kesin.
İsrail, Batı ve Arap işbirlikçileri istese de istemese de Mısır'a ve Ortadoğu'ya eninde sonunda demokrasi, çoğulculuk ve özgürlükler gelecektir.
İhvan, demokratik bir sistemin gerekliliğini, zorunluluğunu kavramış bir örgüt ve yapılanmadır. Kendisini bu anlamda geliştirmiş, Batı ile teması olan bir partidir.
Mursi kimdir diye biyografisine baktığımızda doktorasını ABD'de yapmış bir doçenttir. Amerika Birleşik Devletlerindeki Güney Kaliforniya Üniversitesinde 1982-1985 yılları arasında yardımcı profesör görevini üstlenmiştir. Çocukları da Amerika'da okumuştur. Yani İhvan liderlerinin Batı ile teması daima olmuş; demokratik ve çoğulculuğun, Batı dünyasında nasıl insanlar için kıymetli ve değerli bir sistem olduğunu; halkların kurtuluşu için demokrasinin ve çoğulcu özgürlüğün önemini ayrıca tecrübe etmişlerdir. Pek çok İhvan yöneticisinin tecrübesinde Batı ve Avrupa vardır.
Buna rağmen Batı, Mısır'da, en radikal (akıldışı örgütlenmeler) ile ve işbirlikçileri olanları; darbeci zihniyeti tercih etmiştir. Etekleri tutuşan Arap diktatörleri ve krallarıyla birlikte…
Tabii ki Batı, hikmetin ve barışın bizlere geçmesinden rahatsızlık duyacak ve ödleri kopacaktır; zira sömüremeyecekler. Batı hiçbir zaman iyiliği Doğu ile paylaşmak istemedi.
Ve tarih bizlere acı gerçeklerle göstermektedir ki aklı yitik malı yapanlar sömürüldü ve kanları döküldü.
Ayrıca Batı bizim için bir değer değildir. Kendi halkları ve kurtuluşları için birkaç asırdır hikmetin sahibi olmuşlardır.
Batı dünyası, Kur'an'ın, Yunus suresi 100. ayetin bize söylediği gibi akletmeyenlerin başlarını pisliğe gömdüklerini tarihi tecrübeleri ile görmüşlerdir. Ama Kilisenin zulümleri, engizisyonları, iki yüzlülükleri ve şirkinden dolayı tepki olarak ALLAH'sız; ALLAH'ın hikmetlerini keşfetmişlerdir tabii… Ama yine de bir kısmı iyiliğin ve kötülüğün kaynağını da araştırıyor; metafizik deneyler yapıyorlar.
Allah, bizlere “İsimlerimle bana dua edin” derken aslında biz dilimizle ve yüreğimizle onun isimlerini aşkla zikrederken “Ya Şafi” dediğimizde tıp ilmi aklımıza gelmeli; “Ya Şafi” dediğimizde insanlık için tıptaki yeni gelişmeler ve şifa dağıtan ilaçlar gelmeli…
Nicedir hikmet bizim yitik malımız. Bir kısmımız onun mücadelesini veriyor.
İhvan hakkında, Taha Akyol, “Diktatörlükle, Selefilik arasında İhvan” diye bir yazı yazdı. İhvan'ın sosyal gerçekliklerle birlikte demokrasiyi benimsemesini ve demokratik tecrübe elde edemeden darbe ile indirilişini yazdı. İslamcıların demokrasiye daha çok sahip çıkması gerektiğini de... Aynen katılıyorum.
Zaten bizim yitik malımızdır, demokrasi, çoğulculuk, bilim, özgürlük ve sorun çözme.
Seksen milyon Mısır'da, otuz milyon İhvan üyesinden en az 1 milyonu ölümü göze almıştır.
Pasif ölümü göze almış 1 milyon İhvan'ı öldürmeyi, darbeci Sisi göze alabilecek mi?
Hacer Aydın - Haber 7
aceraydin@hotmail.com
https://twitter.com/hacer_aydn
Yorumlar13