Tebrikler Faruk Aksoy!

  • GİRİŞ20.02.2012 07:55
  • GÜNCELLEME20.02.2012 07:55

Geçen Perşembe günü gösterime giren “Fetih 1453” filmi şu an Türkiye’de en çok konuşulanlar arasına girdi.

Bu filmi sinema eleştirmeni olmasam da “3 Nisan’dan 29 Mayıs’a Fetih Günlüğü” adlı romanının yazarı olarak değerlendirmek istiyorum. Hiç mütevazı olmayacağım şu günlerde bu hususta konuşacak, en azından fikir beyan etmeye hakkı olan  beş on kişiden birisiyim sanırım.

“Fetih 1453” filmini teknik anlamda değerlendirmek benim işim değil, ancak filmin dokusunu, kurgusunu, duygusunu ve içeriğini değerlendirecek olursak filmin genel yapısını gerçeklere çok yakın bulduğumu söyleyebilirim.

Faruk Aksoy “Recep İvedik” filmiyle bizleri sükût-u hayale uğratmıştı. Fetih 1453 filmiyle özellikle mütedeyyin kesimle arasındaki mesafeyi kapatmış oldu. Gerçi muhafazakâr kesimde filmi yerden yere vuranlar yine ne yazık ki her zaman ki gibi eleştiri dozunu biraz kaçırmışlar gibi geldi bana. Eleştiri sanatını kesinlikle bilmediğimizi bir kez daha görüyorum.

Gelen eleştirilerden çoğu da işte efendim Akşemseddin gibi önemli bir âlime neden az yer verildiğine dair. Hakikaten bu yorumları okuyunca gülümsüyorum. Zira beş yıl önce yukarıda adı geçen kitabım yayımlandığında Akşemseddin- Fatih diyaloglarını fazla tuttuğuma dair eleştiri almış ve hatta İstanbul’un Fethini duygusal ele aldığım yazılıp çizilmişti.

Bir sinema filminde aksiyonun yeri tartışılmaz. Sinema filmi roman değildir, ayrıntı veremezsiniz, duygusal ve düşsel tartışmalara fazla zaman ayıramazsınız nitekim bu kez filmin heyecanını kaybedersiniz. Sinemada diyalog az, aksiyon çok olmalıdır, kural budur!

Bir de Akşemseddin’in tipi üzerinde tartışmalar var ki kimi şişman, kimi aksak, kimi peltek, kimi etkisiz yorumu yaptı, yapıyorlar. Ne yapsaydı yani FarukAksoy, Akşemseddin rolü için yakışıklı bir jön mü bulsaydı?

Tarihi vesikalardan Akşemseddin’in köse ve hafif peltek olduğunu biliyoruz. Akşemseddin eleştirisi için katıldığım tek nokta Fatih’in hayatında büyük ölçüde önemli bir yeri ve önemi olan bu değerli mürşidinin birkaç kare daha konuşturulması filme manevi anlamda önemli katkıda bulunacaktı.

Filme fetih ruhunun güçlü bir şekilde verildiğini düşünüyorum. Muhafazakâr kesime ne tarihi bir filmi, ne de tarihi bir romanı beğendirmek oldukça zordur. Tam beş yıl önce fetih romanını yazdığımda piyasada Türk yazarların yazdığı tek bir fetih romanı yoktu. Sadece Roger Crowley’in April Yayıncılıktan çıkan “Son Büyük Kuşatmaadlı romanı vardı. Yani bu tarihi muhafaza(!) eden, ettiğini söyleyen kesim asırlar geçtiği halde neden bir edebi esere imza atamamıştı acaba?

Eleştiriye gelince mangalda kül bırakmayan muhafazakâr camia, iş üretmeye, sanat yapmaya gelince maddi ve manevi anlamda geri çekilir. Sinemaya kuruş harcamaz, kitap okumaz, tiyatroya gitmez, sanatı gereksiz bulur, sanatçıyı aşağılar. İlgi alanına giren bir alanda bir çalışma vuku bulduğu vakit de vur abalıya misali elini taşın altına sokan, derdi olan, meselesi ve ufku olan insanları acımasızca eleştirir, eleştirir! Yerden yere vurur ve şevklerini kırar.

Beğenmiyorsan en iyisini yapacaksın!

Geçen yıldan beri televizyon dizisi “Muhteşem Yüzyıl” filmine atıp tutuyoruz hep birlikte. Evet, filmde hatalar var, çarpıtılan hikâyeler var ancak bu dizinin faydaları da var. Yıllarca tarihe yabancı olan geniş halk kitlelerinde tarih bilinci uyandı fena mı?

Fetih 1453 Türk sinema tarihinde bir dönüm noktası bana göre.

Sinema tarihinde de çağ kapatıp yeni bir çağ açacak göreceksiniz.  Filmin yönetmeni Faruk Aksoy olsa da, ismi gözden kaçan bir isim daha var kadroda kendisinden söz etmeden geçmeyeceğim: Hamit Keleş. Bu ismi tarihi animasyon filmlerinden tanıyıp biliyoruz.

Dört yıl önce kendisiyle bir telefon görüşmemiz olmuş ve Fetih 1453’ün animasyon filmini yapmak istediğini kitabımdan yararlanmak istediğini söylemişti. Sonra bir daha görüşemedik lakin bu filmde ismini görünce filmin animasyon kısımlarının bu alanda Türkiye’nin en iyisi tarafından gerçekleştirildiğini düşündüm.

Yine Hamit Keleş’in bir de “1071 Malazgirt” savaşını çekmek istediğini basından da biliyoruz. Bu güçlü ekipten bu filmi de bekliyoruz inşallah.

Sinema salonuna bakıyorum, her yaştan insan, nefes almadan filmi seyrediyor. Küçücük çocuklar var. Öyle ihtişamlı sahneler var ki, öyle can alıcı görüntüler geçiyor ki beyaz perdede tüyleriniz diken diken oluyor. Hiçbir sahne yabancı değil bana. Rahatsız eden, çarpıtılan, yanlış kareler yok. Film bitsin istemiyorsunuz!

Meğerse hasretmişiz böylesi bir filme.

Fatih karakterini oynayan Devrim Evin rolüne çok yakışmış. Nitekim Fatih batılılar tarafından birçok resim karesinde kırk yaşlarında resmedilmişti, algılarımıza orta yaşlı bir Fatih kazınmıştı yıllar yılı. Bunun batılıların aşağılık kompleksinden kaynaklandığını, yirmi bir yaşında bir delikanlının çağ kapatıp çağ açtığını kabul edemeyin batılı ressamlar bilinçli bir şekilde Fatih’in orta yaşlı resmedildiğini tahmin ediyoruz.

Ulubatlı Hasan rolünü oynayan İbrahim Çelikkol bence sanat hayatının en iyi oyununu çıkarmış. Yine Ulubatlı’ya “zina etti” yakıştırması var. Yahu film bu, bir aşk hikâyesini bile çıkmaza sokmadan, dedikodusunu yapmadan olmuyor mu? Şahsen bendeniz her iki oyuncuyu da yürekten kutluyorum.

Bu filmden sonra diyorum ki oyuncular iyi ki tanındık ve eskimiş yüzler değilmiş, zira film böyle daha inandırıcı oldu.

Bu filmden kusur arayan elbette bulur. Efendim yok şu yokmuş, yok bu eksikmiş, yok Onun burnu kıvrımlıymış, yok o şişman şu zayıfmış mış mış! Herkes birden tarih allamesi kesildi başımıza. Bildikleri minik kesitlerden yola çıkarak tarih bildiklerini zanneden bir takım çokbilmiş insanlar hasetlerinden ne yapacaklarını bilemiyorlar!

Efendiler, hanımlar, beğenmiyorsanız daha iyisini buyurunuz yapınız biz de daha iyi tarihi film seyretmenin gururunu yaşayalım! Hani ne diyordu Ziya Paşa:

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde!

Öyle değil mi?

Muhabbetle kalınız!

Meryem Aybike Sinan - Haber7
meryemaybike@gmail.com
http://twitter.com/maybikesinan

Yorumlar29

  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Doğru dersin üstad.. Gündüzleri -fırsat buldukça- ben de iş arasında yazdığımdan beni dahi kastığı oluyor. Zaman zaman -mizaç gereği- hararet yükselse de, çabuk alınan bir yapım yoktur. Endişeye mahal yok.
    Cevapla
  • faran 12 yıl önce Şikayet Et
    can bican. üstad,dün gece gümrükten bir türlü geçemedik,hikmetini deçözemedim:) şu kasma meselesini bir vuzuha kavuşturayım; meseleye sizin açınızdan değil bana dönük yanıyla yaklaşmıştım yoksa yazı usul ve kabiliyetiniz hoş..ağdalı bir yazı ağdalı bir göz ve kalp ile okunursa kelimeler yerine oturuyor lakin iş arasında dakikalık dinlenme sürelerinde bu kasıyor anlamında söylemiştim ..baki selam
    Cevapla
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Yanlış anlaşılmaya.... Hani kendi yörelerinin oyunları için bile o kadar düşündüklerine göre, değişen müziğe uyum sağlamaları vakit alabilir. O bakımdan yani...
    Cevapla Toplam 1 beğeni
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Müzik-Dans. Üstad, ayrıca karadenizlilerin müziğe ve dansa ayak uydurma sıkıntıları yoktur. Onu egeliler düşünsün. ;-)...
    Cevapla
  • Can Bican 12 yıl önce Şikayet Et
    Üstad,. Kasmadan yazmayı deneyelim bakalım. Öncelikle benzetmenizi iltifat olarak mı, yoksa örtülü bir uyarı olarak mı algılamam gerektiğini pek anlamasam da, en azından 'olgunluk' tabirinizin yaş bakımından uyduğu söylenebilir. Zira Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşı neredeyse ikiye katladık. (Böylece gündemle ilgili bir kelimeyi de cümle içinde kullanmış olduk. Yoksa konudan koptuğumuzu zannetmeyesin, Editör Kardeş!). Aslında her konuda yazarken böyle ağdalı bir dil kullanmasam da, konunun ehemmiyetine binaen (bak yine kontrol kayboldu) ya da ortama göre tercih ettiğim oluyor. "Li külli makamin ma kaal, li külli ormanin çakal" demiş atalar. Yani sizlerin huzurunda/makamında uygun dil kullanma endişesi. Biraz da yeni kuşakların (tabi aynı zamanda kendimin) bu dilden kopmamaları için tercih ediyorum, ama ısrarcı değilim. <br>Bir önceki yorumumda makaslanan başlık tam anlaşılmamış olabilir. Translator kardeşin sen-ben yorumuna atfen yazmıştım, o yorumu.
    Cevapla
Daha fazla yorum görüntüle
Haber7 Mobil Sayfa Banner'ı Kapat