Dürüstlük adamlığın markasıdır!
- GİRİŞ06.04.2012 09:57
- GÜNCELLEME06.04.2012 09:57
Zaten Sevgili Esra’nın eğip bükmeden, sadece gerçekleri yazan üslubuna hayranım. Bu kızı gerçekten de çok seviyorum ve ağzına sağlık Esracığım diyorum.
“Dürüstlük adamlığın markasıdır” cümlesini bugünlük kendisinden ödünç alıyorum.
Dürüstlük, adamlık, erdem, haysiyet, ahlak, verdiği sözü tutmak, yani sözü senet saymak, yalan söylememek, mert olmak, civanmert olmak, delikanlı olmak, eşref-i mahlûkat-ı bütün dünyanın üzerinde tutmak vs.
Yani adam gibi adam olmak! Yani hayata erkekçe bakmak, mertçe davranmak, yiğit olmak, yüreği sağlam olmak sanırım kadın erkek hepimizin kendimizde olmasını istediğimiz, etrafımızda aradığı, olmasını arzu ettiği vasıflar. Lakin bu üstün sıfatlarla şereflenemeyen nasipsizleri görmek insanı üzüyor.
Sözü senet sayan anne ve babaların çocukları olan bizim kuşağımız bu özellikleri hayatın mayası addediyoruz. Bunların yanında kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de ve Sevgili peygamberimize atfedilen bazı hadislerde özellikle sözünde durmak ile ilgili birçok ibretlik söz vardır:
“Allah (sözleşmeleri bozmaktan) sakınanları sever.(Tevbe7)
“Ey iman edenler,
Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz?
Yapamayacağınız şeyleri söylemeyiniz. Allah katında büyük bir kusur ve hatadır.(Saf suresi,2 ve 3. Ayetler)
“Verdiğiniz sözü yerine getirin çünkü verilen söz sorumluluğu gerektirir.”(İsra Suresi,34.ayet)
“Allah’ı şahit tutarak yemin ettikten sonra yeminlerinizi bozmayın; Allah’ı kendinize şahit gösterdiğiniz halde yemininizi nasıl bozarsınız!(Nahl 91-92)
“Vaat, söz vermek borçtur. Sözünde durmayana yazıklar olsun” ( Hadis-i Şerif)
“Dört şey münafıklık alametidir. Emanet olunana hıyanet etmek, yalan söylemek, vaadini bozmak, sözünde durmamak.”( Hadis-i Şerif)
Görüldüğü gibi dinimizde de sözünü tutmak, güvenilir olmak, erdemli ve faziletli olmak çok hayati bir önem taşıyor. Peki, eskiden bir insan bir sözünü tutamadığı zaman büyük bir mahcubiyet duygusuna düşüyordu da günümüz insanı neden bu kadar yüzsüz ve pervasız acaba? Bu kadar kaypaklık neden bazı yüzleri kızartmaz?
Acaba dinimizi içselleştirememiş olmaktan kaynaklanabilir mi diye düşünmekten insan kendini alamıyor. Bizim bir ateist felsefecimiz vardı ve birçok konuda kendisiyle tartışır hiçbir şekilde anlaşamazdık lakin bir sözünü hiç ama hiç unutamıyorum. Diyordu ki Salih Bey; ” Dindar kimse erdemli, faziletli ve ahlaklı olmalıdır, olmak zorundadır!” Sanırım bu cümlesine verilecek yanıt yoktur çünkü gerçeğin ta kendisidir.
Cümle âlemi görmezden gel, yalan söyle, sözünde durma, sözünden cay, insanları sırtından hançerle, sarf ettiğin ve söylediğin bütün sözleri vaatleri inkâr et, kimseciklere merhamet etme, sadece kendi menfaatini düşün sonra kalk ben “dindarım” de!
İçselleştirilmemiş ve yaşantıya geçirilmemiş dini bilgiler kimseye fayda sağlamaz! Bu kadar basittir mesele. Zaten güvenilir olmak adamlığın tamamıdır. Burada toplumsal bir yaradan söz ederken aslında bu yaranın hepimizin bir yerlerinde açıldığını özellikle vurgulamak lazımdır. Atalarımız da arifane söz ve insan üzerine çok şey söylemiş;
“Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.”
Er olan sözünde durur.
Söz namustur.
Tükürdüğünü yalamak ( sözünden caymak) yiğide yakışmaz.
Sözünün eri ol!
Allah bir, söz bir!
Söz verme, verdinse dönme!
Sözümden dönersem kahpeyim!
Kısacası, verdiği sözden dönmenin, verdiği sözü unutmanın ruhi bir arızadan kaynaklandığını, kişilik bozukluğu olduğunu söyleyen psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli bu hastalığı “Bodlerline Kişilik Bozukluğu “olarak tanımlıyor ve en önemli belirtinin ise duygu ve algılarındaki “Tutarsızlık” olduğunu belirtiyor. Yani verdiği sözden cayma, duygularda tutarsızlık, davranışlarda dengesizlik dün söylediğini ertesi günü inkâr eğilimine giren garip bir ruh hali!
Verilen sözleri yerine getirebilen insan sayısı artık çok fazla değil şu günlerde. Kandıran kandırana, aldatan aldatana, ihanet eden edene! Gittikçe “küçük” düşünen, “küçük” yaşayan, “küçük” bakan, “küçük” kararlar veren, “küçük” yalanlar söyleyen bu tiplerin varlığını bilmek, görmek, duymak, işitmek, şahit olmak dil hanemizi yaralasa da ümitvarız.
Kaliteli ve güzel insanların, erdemli insanların, faziletli insanların da çevremizde olduğunu bilmenin güvenini, ümidini ve şükrünü kaybetmeden, bizler de en küçük sözümüzü bile tutmanın gayreti içinde olmalıyız. İnsanı incitmemek en büyük meziyetimiz olmalı.
“Sözü senet sayan insanlardan feyz almanız dileğiyle.
Muhabbetle kalınız!
meryemaybike@gmail.com
Yorumlar21